Yüzümüzdeki tüm bakteri ve mantarlarla iyi geçinme zamanı!

2021’de dünya çapında probiyotik nemlendirici aramalarının Google’da yüzde 140 arttığını ve mikrobiyom ve cilt bariyerini korumayı ve güçlendirmeyi vaat eden bir dizi yeni ürünün piyasaya sürüldüğünü gördük. Biyoklinik probiyotik ve kolajen bazlı ürünler sunan markalar arttıkça belli ki cilt sağlığı artık başka bir noktaya evriliyor.

Bu yıl, daha fazla yenilikle (pH dengeli formüller, dost bakterileri güçlendiren bileşenler ile) cilt bariyerine sağlam bir destek  planlanıyor. Eee tabii hava, su daha kirli, güneş her zamankinden fazla yakıyor. Elde olanlarla ilerlemek imkansız hale gelmek üzere.

Mikrobiyom güzelliği bir süredir sessizce demleniyor ve son zamanlarda favori cilt bakım markalarımız arasında ana akım haline geliyor. Bu güzellik modasını daha önce duymuş olsanız da, ne anlama geldiği hakkında hiçbir fikriniz yoksa, yardım etmek için buradayız. Gallinee, Murad ve Drunk Elephant, son yıllarda cilt mikrobiyomunun bakımını temel alan tüm ürünler veya seriler yarattı bile.

Cilt mikrobiyomu nedir?

Kısaca mikrobiyom, cilt yüzeyinde yaşayan bir bakteri ekosistemidir. Dengeli bir mikrobiyota sahip olmak özellikle cilt sağlığı için faydalıdır. Cildimiz bir organdır ve cildimizin yüzeyinde yaşayan, topluca cildimizin mikrobiyomu olarak bilinen tüm bir mikroorganizma ekosistemidir.  Söyleyince kötü gibi görünen virüsler, bakteriler ve mantarlar gibi cildimizde yaşayan tüm mikroplar; zararlı saldırganları dışarıda tutan ve cilt içindeki iltihabı azaltmaya yardımcı olan cilt bariyeri işlevini güçlendirerek cilt sağlığını korumanın anahtarı aslında.

Sağlıklı bir mikrobiyom, cildin iltihaplanmasına, tahriş olmasına ve hassaslaşmasına neden olabilecek tetikleyicileri de önlemeye yardımcı olur. Mikrobiyom bozulursa, enfeksiyonlar ve atopik dermatit, egzema gibi cilt bozuklukları oluşabilir.

Cildinizin mikrobiyomunu nasıl korumalısınız?

Artık mikrobiyomunuza yönelmenin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz, bunu yapmak için hangi adımları atabiliriz?

Birincisi sert temizleyiciler ve belirli aktif bileşenlerin aşırı kullanımı gibi cilt bakımı, cildimizin pH dengesini değiştirebilir ve cildin mikrobiyomunu bozabilir, dengesini kaybedebilir. Mikroplar, cildimizin sağlığında çok önemli bir rol oynar ve mükemmel bir simbiyoz içinde yaşadıkları tespit edilmiştir. Bununla birlikte, cilt sürekli olarak diyetimizden ve kirlilik gibi çevresel faktörlerden kaynaklanan strese maruz kalır.

Bunun yerine seramid ve hyaluronik asit gibi cilt bariyeri işlevini iyileştirmeye yönelik dengeleyici bileşenlere bağlı kalmalısınız. Bağırsak sağlığı aynı zamanda sağlıklı bir mikrobiyota eşittir, bu yüzden topikal ürünler kullanmanın yanı sıra bu iç kısımlara dikkat etmekle ilgilidir. Bu nedenle, takviyelere ve pro/prebiyotiklere yatırım yapmak da tavsiye edilir.

Yeni geliştirilen teknolojiler, araştırmacıların cilt mikrobiyomunu daha önce yapılmamış bir şekilde keşfetmesine olanak tanıyor. Bunun, bu alandaki keşifleri daha da hızlandıracağı ve tüketicilerin günlük yaşamlarını etkileyen bu bilimin daha fazlasına yol açacağı kesin.  Son 18 ayda meydana gelen olaylar, birçok tüketicinin cilt bakımı rutinlerini ve hijyen uygulamalarını değiştirmesine neden oldu ve bu muhtemelen sağlıklı bir cilt mikroflorasının korunmasına yönelik daha fazla araştırmayı tetikleyecektir. Bu nedenle, bunun sadece bir trend olmadığından emin olabiliriz. Artık tüketiciler cilt mikrobiyomlarını nasıl güçlendireceklerini bilmek istiyor…