“Zombi hücreleri” terimi kulağa ürkütücü geliyor ama işin açıkçası herkesin, hepimizin vücudunda ve derisinde adeta yüzüyorlar. Bu karmaşık hücreler bize yardım edebilir, bize zarar verebilir ve daha yaşlı görünmemizi sağlayabilir. Biraz çelişkili, değil mi?

Zombi hücrelerle savaşan ve hatta onları temizleyen ürünler, yaşlanma sürecini durdurma sözü vererek cilt bakımı pazarına çoktan girdi, ancak bunlar ne kadar işe yarıyor? En iyi dermatologlara sorduk.

Zombi hücreleri nedir?
Kurul onaylı bir dermatolog ve Yale School of Medicine’de dermatoloji profesörü olan Dr. Christine Ko, “Yaşlanan hücrelerin bir diğer adı zombi hücrelerdir. Bu hücreler bölünmeyi durduruyor ancak hiç ölmüyorlar. Zombi hücresi az sayıda olursa sorun yaratmıyor. Hatta kanseri önleme ve yaraları iyileştirme gibi bazı faydaları bile olabiliyor. Ancak yaşlandıkça bağışıklık sistemlerimiz zombi hücrelerini temizleme yeteneğini kaybediyor. Bu gerçekleştiğinde faydaları hiç kalmıyor ve sadece zarar vermeye başlıyorlar.
Ayrıca, zombi hücreleri biriktikçe etraflarına “toksik etkileri olan iltihaplı kimyasallar” salmaya, yakındaki tüm sağlıklı hücreleri etkilemeye başlıyorlar.

Bu hücreleri geliştirmemize neden olan evrimsel mekanizma ne olursa olsun, etkili bir şekilde temizlenmediklerinde yarardan çok zarara neden oldukları açık. Doktor Ko’ya göre, “Eğer çok birikirlerse sadece cilt yaşlanmasını artırmıyorlar, saçlarımızı döküyor, artrit ve Alzheimer gibi hastalıklara katkıda da bulunuyorlar. Bu konuyla ilgili devam eden çok sayıda da araştırma mevcut.

Yaralarınız geç iyileşiyor, 30’larınızda derin çizgiler görmeye başlıyor, saçlarınız dökülüyor, ödem topluyor, renk düzensizlikleri yaşıyor, gözenekleriniz genişliyorsa sizde de zombi hücreler artmış olabilir.

Zombi hücrelerinden kurtulmak daha sağlıklı bir cildi geri getirir mi?
Zombi hücrelerini ciltten temizlemek, yaşlanma belirtilerini önlemek için mantıklı bir adım gibi görünüyor ve dermatologlar, geliştirilmekte olan yeni tedaviler konusunda iyimser.

Ancak, bu tedavilerin gerçekten işe yarayıp yaramadıklarını henüz bilmiyoruz. Hayvan çalışmaları başarılı olmasına rağmen, insan çalışmaları halen devam ediyor. Şimdilik görünen o ki zombi hücrelerle savaşta en iyi çözüm; senoterapi. Deneyler tamamlanmadı ama kansere çare olacağı düşünülen senoterapi belli ki sonsuz gençliğin de yeni tedavisi olacak.
Deneyler senoterapinin kolajen üretimini artırdığını ve cildin çoğalmasını sağladığını ortaya çıkardı.

Peki kozmetik ürünler zombi hücrelerle savaşabiliyor mu?
Nescens ve One Skin dahil olmak üzere bazı şirketler, zombi hücrelerinin cilt üzerindeki etkileriyle mücadele etmek için “senolitik” adı verilen topikal tedaviler geliştirdiler. Bu özel zombi savaşçısı ürünler, belli ki etkinliği kanıtlanmış olan “fisetin ve kuersetin” gibi polifenoller içerecek.

Umarım ciltteki zombi hücrelerden kurtulmanın en iyi yolu hakkındaki cevaplar için uzun süre beklemek zorunda kalmayız. İnsan deneyleri tamamlandığında ki bu yakın gelecek anlamına geliyor; “Cilt yaşlanması tarihe karışacak” gibi görünüyor.

Cildimizde oluşan zombi hücrelerinin sayısını sınırlayabilir miyiz?
Zombi hücrelerinin deriden güvenli ve etkili bir şekilde temizlenip temizlenemeyeceği henüz netlik kazanmamış olsa da, bazı zombi hücrelerinin oluşmasını en baştan engellemek mümkün. “Güneş kremi kullanmak, C vitamini gibi topikal antioksidanlar da cildi sağlıklı tutmak, cilt için L’Occitane Divine, Reset ya da Valmont gibi güçlü anti-oksidatif özelliklere sahip içeriklere sahip ürünlerin düzenli kullanılması, saç için Forcapil’den destek almak, zombi hücrelerinin oluşumunu etkili bir şekilde durdurabiliyor. Cilt bakımı kremi alırken eser miktarda değil, dolu dolu C vitamini, niasinamid, astaksantin, havlıcan kökü, zencefil kökü ve E vitamini içeren ürünleri satın almanın zamanı geldi.

Yazan:

Yasemin Y. Candemir

Ben Yasemin Candemir. İşin aslı güzellik benim için 12 yaşındayken başlayan bir kariyerdi. O zamanlar ilgimi çeken ilk ürünleri hala hatırlıyorum; Lancôme Juicy Tube , Clarins'ten bir göz farı paleti, L'Occitane Shea el kremi ve Clinique'in hala var olan Black Honey ruju gibi. Şimdi sizinle hem deneyimimi hem de yaşımla birlikte gelen bilgeliği paylaşacağım. Bir süredir freelance olarak trend forecasting projeleri ile de ilgileniyorum. yycandemir@gmail.com'dan bana ulaşabilirsiniz. Güzellik dünyasının doğru bilgi kaynağındasınız, tadını çıkarın...