Sabaha düzenli olarak kafeinle başlıyorsanız, yudumlarken aynı zamanda yüzünüze sürmeye başlamak isteyebilirsiniz.
Kahvenin herkesin sevdiği bir cilt bakım bileşeni olarak popülaritesi artarken, gerçekten neyin işe yaradığını ve neyin henüz bilimsel olarak kanıtlanmadığını görmek için tıp uzmanlarının görüşlerini de inceledik.
Dermatolog Loretta Ciraldo, “Kafein, güçlü antioksidan özellikleri ve hücrelerin UV ışınlarına karşı korunması sayesinde kozmetikte giderek daha fazla kullanılıyor. Bu koruma, kırışıklıkları ve yaşlılık lekelerini iyileştirmek de dahil olmak üzere foto yaşlanmayı yavaşlatıyor.”
Uzmanlar, kahvenin bu kadar popüler olmasının nedenlerinden biri olarak da cilde nüfuz etmede çok iyi olduğunu belirtiyor. Maei MD Skincare’in kurucusu Dermatolog Rebecca Marcus , “Gitmesi gereken yere ulaşabiliyor. Kan damarlarını daraltan kafein, mikro dolaşımı artırmaya yardımcı olur ve şişkinliği azaltabilir” diyor.
Koyu Halkalar ve Kırışıklıklar?
Kafein gerçekten de kan damarlarını daralttığı veya küçülttüğü için kan akışını azaltıyor, bu da iltihabı ve kızarıklığa iyi geliyor ve cildin şişmiş bölgelerini düzenliyor. Kafein sadece kırışıklıklar ya da ödem üzerinde değil, alerji, rozasea ve ciltte kızarıklık için de faydalı.
Kafein selülitler üzerinde çalışır mı?
Selüliti azalttığını iddia eden birçok ürün var ve bunların çoğu kafein içeriyor. Mount Sinai Hastanesi Dermatoloji Departmanında kozmetik ve klinik araştırma direktörü Dermatolog Joshua Zeichner , “Kafein, kahve ve çayda yaygın olarak bulunan metilksantin ailesindeki bir bileşiktir. Metilksantinlerin metabolizmayı ve yağ yıkımını arttırdığı gösterildiğinden, aşırı yağın parçalanmasını da doğrudan artırabilir” diyor.
Zeichner’e göre, “Selülit gibi sorunlarda kozmetiklerin etkisi sınırlıdır. Oysa kafein derinin tüm katmana nüfuz ediyor ve bu bence topikal olarak uygulanan herhangi bir içerik için bir meydan okumadır.” Belirlenen bulgular gösteriyor ki, kafein fosfodiesteraz aktivitesini bloke ederek ve kan damarlarını daraltarak yağları parçalayabiliyor.