Bu günlerde, güzellik tezgahlarında, sağlıklı gıda mağazalarında ve dermatolog ofislerinde ciddi bir kolajen arayışı var. Fakat bu protein neden bu kadar önemli ve kolajen açısından daha zengin bir cilde ulaşmak için içmeli mi, çiğnemeli mi?

İlk olarak, kolajenin ne olduğunu bilmek yardımcı olabilir. Dermatolog Corey L. Hartman, kolajeni, “İnsan vücudunda en yüksek miktarda bulunan protein ve vücudumuzdaki her şeyi bir arada tutan yapıştırıcı” diye açıklıyor.

Bunu cilt için bir yapı taşı olarak bilsek de Hartman, kolajenin kas, tendonlar, bağlar, kemikler, kan damarları, gözler ve dişler için de önemli olduğunu söylüyor.

Kolajenli krem mutlaka C vitamini de içermeli

Bu “özel yapıştırıcı”, özellikle 30 yaşından sonra vücuttaki üretimini doğal olarak yavaşlatıyor. Kolajen rezervlerimizi tüketen sadece zaman da değil, aynı zamanda yaşam tarzımız. Özellikle UV ışığına maruz kalmak kolajene zarar veren, cildi zayıflatan ve kırışmaya neden olan serbest radikal hasarına neden oluyor. Yanı sıra yüksek kan şekeri seviyeleri de, şeker moleküllerinin kolajene bağlanarak sertleşmesine neden olan “glikasyon” sürecine yol açabiliyor…

Ünlü Dermatolog Brandon Kirsch, “Kolajen içeren bir kozmetik kremin cildin daha derin katmanlarında kolajeni artırma yeteneğini desteklediğini gösteren çok az kanıt var” derken,

Corey L. Hartman, “Kolajenli krem ​​kullanırken C vitamini de içeren bir ürün kullandığınızdan emin olun. Bu kombinasyonla daha iyi yaşlanma karşıtı sonuçlar görebilirsiniz” diyor.

Peki ya takviyeler?

Artık bu proteinin topikal formunun nasıl çalıştığını anladığımıza göre, ek formda sindirildiğinde vücut üzerindeki etkisi ne olacak?

Görünen o ki, kolajen reklamlarının aksine sabahları aç karnına yuttuğunuz kolajenler kolay kolay cilde ulaşamıyor. Nedeni, yutulduğunda, mide ve bağırsaklar tarafından amino asitlerle parçalanması ve ilk önce sindirim florasını düzeltmeye çalışması. Bağırsaklarınız gerçekten sağlıklı durumda ise cilde ulaşması söz konusu.  

Kolajen takviyesi alışverişi nasıl yapılmalı?  

Daha fazla yumurta, balık yiyeyerek ya da kemik suyu içerek diyetinize daha fazla kolajen alabilirsiniz. Kolajen takviyesi almaya başlamak istiyorsanız, dikkatli bir etiket okuması yaptığınızdan emin olmalısınız. Bazı takviyeler, esasen önceden sindirilmiş olan hidrolize kolajen içerir, oysa birçok uzman “çözünürleştirilmiş kolajen” takviyelerinin daha etkili seçenekler olduğu konusunda hemfikir.

Not: Hiç kolajen kullanmasanız da düzenli C Vitamini içmek de vücudun doğal kolajen üretimini artırıyor…

Yazan:

Yasemin Y. Candemir

Ben Yasemin Candemir. İşin aslı güzellik benim için 12 yaşındayken başlayan bir kariyerdi. O zamanlar ilgimi çeken ilk ürünleri hala hatırlıyorum; Lancôme Juicy Tube , Clarins'ten bir göz farı paleti, L'Occitane Shea el kremi ve Clinique'in hala var olan Black Honey ruju gibi. Şimdi sizinle hem deneyimimi hem de yaşımla birlikte gelen bilgeliği paylaşacağım. Bir süredir freelance olarak trend forecasting projeleri ile de ilgileniyorum. yycandemir@gmail.com'dan bana ulaşabilirsiniz. Güzellik dünyasının doğru bilgi kaynağındasınız, tadını çıkarın...